Hekimler ve sağlık çalışanlarının yer aldığı Hekimlerden Sessiz Yürüyüş İnisiyatifi’ne üye bir grup, Çemberlitaş Divan Yolu Caddesi’ndeki 2. Abdülhamid Han Türbesi önünde toplandı. “Soykırım, işgal ve teröre karşı hekimlerden sessiz yürüyüş” yazılı pankart açan 30 kişinin yer aldığı gruptakiler, üzerinde kanı temsilen kırmızı boyalı doktor önlükleri giydi. Ellerinde taşıdıkları, “Refah sınırı açılsın”, “Ben doktorum hedef değilim”, “(Gazze’de) Temiz su yok, temiz gıda yok, sağlık yok”, “Bu cinayeti kim durduracak?”, “İsrail tankları hastaneleri kuşatıyor” ve “Hastanelerin bombalanması savaş suçudur” yazılı Türkçe ve İngilizce dövizler taşıyan gruptakiler, Sultanahmet Meydanı’ndaki Alman Çeşmesi’ne kadar yürüdü. Polis ekipleri de grubun yürüdüğü güzergahta önlem aldı.
Doktorlar ve sağlık çalışanları, taşıdıkları “Reçeteye kan bulaşmasın” yazılı dövizlerle de İsrail’e destek veren ilaç firmalarını ve kuruluşları protesto etti. Burada grup adına açıklama yapan İstanbul Üniversitesi- Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Muhammet Faruk Ayata, 18 Kasım’da başlayan yürüyüşün 22. haftasında olduklarını belirterek, pes etmeden doğru bildikleri yolda çalışmaya devam edeceklerini ve zalime karşı duracaklarını vurguladı.
Sakarya’da İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları kınandı. Adapazarı Kültür Merkezi önünde toplanan Milli İrade Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri, ellerinde pankart ve dövizler taşıdı. Grup adına açıklama yapan Cihat Deniz, Ramazan Bayramı’nı hüzünlü bir şekilde karşıladıklarını, Filistin’de direnen kardeşlerine yeterince destek olmamanın hüznünü yaşadıklarını söyledi. Deniz, Gazze halkının açlık, hastalık, vahşet, katliam ve soykırıma maruz bırakılarak direnişlerinin kırılmaya çalışıldığını belirterek, dünyanın bu durumu sadece seyrettiğini kaydetti. Filistin’in yerleşim bölgelerinin İsrail bombardımanlarıyla çorak arazilere dönüştüğünü dile getiren Deniz, “İslam coğrafyasının ortasında Filistin’de yaşananlar, öncelikle Müslümanların sonra bütün bir insanlığın bir sınavı.” dedi.