Erdoğan: Zulme Susmayacağız, Akif’in Diliyle Haykıracağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Her gün bir yenisine şahitlik ettiğimiz zulüm karşısında susan dilsiz şeytanlardan olmayacağız. Dün Akif’in yaşayıp gördüklerini haykırdığı gibi biz de bugün Gazze başta olmak üzere katledilen, sömürülen, zulmedilen insanlar için Akif’in diliyle haykırmaya, haktan ve haklıdan yana olmaya devam edeceğiz.” dedi.

Erdoğan, ATO Congresium’da, AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından düzenlenen Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı’na katıldı.

Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, El Cezire kumandanı Nihat Paşa tarafından, Mehmet Akif Ersoy’a gönderilen telgrafı okudu. Erdoğan, her ne kadar daha sonraları Akif’e vefasızlık, hürmetsizlik yapılsa da onun İstiklal Harbi’ndeki yerinin her türlü tartışmanın ötesinde olduğunu söyledi.

Ersoy’un uğradığı haksızlıklar sebebiyle ömrünün son senelerini Mısır’da geçirmek zorunda kalmasına rağmen, ülkesine ve milletine asla küsmediğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

“Kalbi kırık, yüreği buruk ve sessiz yaşadığı bu hayattan en büyük muradı vefatından sonra hayırla, hayır dua ile yad edilmekti. Bu niyazını bir şiirinde şu şekilde kelimelere döküyordu: ‘Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince, günler şu heyulayı da er geç silecektir. Rahmetle anılmak, ebediyyet budur amma. Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir.’ Merhum Akif, rahmetle anılmayı ebediyet olarak görmüştür. ‘İstiklal şairi, milli şair, millet şairi’ vasıflarıyla Mehmet Akif, edebiyatımızda ve millet hayatımızda rahmetle anılan ebedi yerini almıştır.”

Mehmet Akif’i Anma Günleri kapsamında tertiplenecek etkinliklerin, milli şairin mirasının daha iyi anlaşılmasına vesile olacağına inandığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

“Akif, bir şair olmanın yanında kendi döneminin bütün sosyal meselelerine kafa yormuş, tembellikle, yoksulluk ve yoksunlukla, ümitsizlikle sonuna kadar mücadele etmiş bir fikir ve dava adamıdır. Onu iyi tanımadan hangi badireleri atlattığımızı, hangi uçurumların kıyısından döndüğümüzü anlayamayız, kavrayamayız, idrak edemeyiz. Onun yazdıklarını kıssa olarak görüp hissemizi çıkarmak gibi bir mesuliyetimiz var. Şiirlerini, çevirilerini okumak yanında ona dair Süleyman Nazif’in, Mithat Cemal’in, Sezai Karakoç ve Nurettin Topçu’nun biyografi ve monografilerini de tetkik etmeliyiz. Ne diyor Mehmet Akif? ‘Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar. İbret alınsaydı tekerrür mü ederdi?’ Tarihten ibret alacaksak, özellikle yakın tarihimizden ibret alacaksak Safahat’ı tekrar tekrar, adeta ezberlercesine okumak, sindirmek, Akif’in hassasiyetine katılmak durumundayız.

Özellikle her gün bir yenisine şahitlik ettiğimiz zulüm karşısında susan dilsiz şeytanlardan olmayacağız. Dün Akif’in yaşayıp gördüklerini haykırdığı gibi biz de bugün Gazze başta olmak üzere katledilen, sömürülen, zulmedilen insanlar için Akif’in diliyle haykırmaya, haktan ve haklıdan yana olmaya devam edeceğiz. Zulmü alkışlamayacak, zalimi asla sevmeyeceğiz. Gelenin keyfi için şanlı geçmişimize dil uzatmayacağız. Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapmayacağız. Hele hak namına haksızlığa ölsek dahi tapmayacağız. 7 Ekim’den beri Gazze’de devam eden İsrail vahşetine ‘Say Stop’ diyerek tepkisini gösteren AK Gençliği bir kez daha tebrik ediyorum.”

“Tarih de gösteriyor ki Türk, istiklalsiz yaşayamaz”

Erdoğan, merhum Akif’in yaklaşık bir asır evvel yaptığı tespitlerin isabetini bugün çok daha iyi anladıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:

“Türk için istiklalsiz hayat imkansızdır. Tarih de gösteriyor ki Türk, istiklalsiz yaşayamaz. Türk milleti olarak esaret altında, yabancı bir gücün boyunduruğu altında yaşayamayacağımızı bin yıllık tarihimizde defalarca gösterdik. Bunu, Çanakkale’yi geçilmez yaparak gösterdik. Bunu, tüm imkansızlıklara rağmen İstiklal Harbimizi zafere ulaştırarak gösterdik. Bunu, hala bedelini ödediğimiz Kıbrıs Barış Harekatı ile gösterdik. Bunu, 15 Temmuz gecesi çıplak ellerimizle tanklara, uçaklara, ölüm kusan silahlara meydan okuyarak gösterdik. Bunu, emperyalist güçlere tetikçilik yapan teröristlerle mücadelemizde binlerce canımızı feda ederek gösterdik. Bunu, FETÖ’den DEAŞ’ına, DHKP/C’sinden PKK’sına eli kanlı canilere karşı yürüttüğümüz çok yönlü mücadeleyle gösterdik. Şundan herkes emin olsun, istiklalimize yönelik saldırılar devam ettikçe biz de istikbalimize sahip çıkmayı sürdüreceğiz.”

(Sürecek)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir